Home







http://www3.tesmer.org.tr
EKOSİSTEM

Pozitif büyüme.

Doğa, sağduyuda, insan tarafından değişmemiş özleri ifade eder; Uzay, hava, nehir, yaprak. Sanat, bir evde, bir kanalda, bir heykelde, bir resimde olduğu gibi, aynı şeylerle kendi iradesi karışımına uygulanır. Ama birlikte aldığı işlemler o kadar önemsiz, biraz yontma, pişirme, yamalama ve yıkama, insan zihnindeki dünyanınki kadar büyük bir izlenimle, sonucu değiştirmiyor.

The sun setting through a dense forest.
Rüzgar türbinleri çimenli bir düzlükte, mavi bir gökyüzüne karşı duruyor.
Güneş kıyıya doğru giden bir sırtın üzerinde parlıyor. Uzakta, bir araba yolda ilerliyor.

Kuşkusuz cevaplanamayan hiçbir sorumuz yok. Şimdiye kadar yaratılışın mükemmelliğine güvenmeliyiz, çünkü zihinlerimizde şeylerin düzeni ne kadar merak uyandırmış olursa olsun, şeylerin düzeninin tatmin edebileceğine inanmalıyız. Her erkeğin durumu hiyeroglif olarak ortaya koyacağı sorulara bir çözümdür.

Okyanus ilhamı


Başlarının etrafında sarma peçeler, kadınlar güvertede yürüdü. Şimdi nehirden aşağı doğru istikrarlı bir şekilde ilerliyorlardı, demirdeki gemilerin karanlık şekillerini geçiyorlardı ve Londra, üzerinde soluk sarı bir gölgelik sarkık bir ışık sürüsüydü. Büyük tiyatroların ışıkları, uzun sokakların ışıkları, evsel konforun devasa karelerini gösteren ışıklar, havada yükseklere sarkan ışıklar vardı.

Yüzlerce yıldır üzerlerine hiçbir karanlık yerleşmemişti. Kasabanın sonsuza kadar aynı yerde alev alması korkunç görünüyordu; en azından deniz üzerinde maceraya giden insanlar için korkunç ve onu sonsuza dek yanmış, sonsuza dek yaralanmış, kuşatılmış bir höyük olarak görmek. Geminin güvertesinden büyük şehir çömelmiş ve korkak bir figür, hareketsiz bir cimri ortaya çıktı.

ECOSYSTEM

Positive growth.

Nature, in the common sense, refers to essences unchanged by man; space, the air, the river, the leaf. Art is applied to the mixture of his will with the same things, as in a house, a canal, a statue, a picture. But his operations taken together are so insignificant, a little chipping, baking, patching, and washing, that in an impression so grand as that of the world on the human mind, they do not vary the result.

The sun setting through a dense forest.
Wind turbines standing on a grassy plain, against a blue sky.
The sun shining over a ridge leading down into the shore. In the distance, a car drives down a road.

Undoubtedly we have no questions to ask which are unanswerable. We must trust the perfection of the creation so far, as to believe that whatever curiosity the order of things has awakened in our minds, the order of things can satisfy. Every man’s condition is a solution in hieroglyphic to those inquiries he would put.

Oceanic Inspiration


Winding veils round their heads, the women walked on deck. They were now moving steadily down the river, passing the dark shapes of ships at anchor, and London was a swarm of lights with a pale yellow canopy drooping above it. There were the lights of the great theatres, the lights of the long streets, lights that indicated huge squares of domestic comfort, lights that hung high in air.

No darkness would ever settle upon those lamps, as no darkness had settled upon them for hundreds of years. It seemed dreadful that the town should blaze for ever in the same spot; dreadful at least to people going away to adventure upon the sea, and beholding it as a circumscribed mound, eternally burnt, eternally scarred. From the deck of the ship the great city appeared a crouched and cowardly figure, a sedentary miser.